Dünyayı bekleyen yeni kriz!..
Hakan Berktaş ve Uğur Arslan, yaptıkları basın açıklamasında şunları kaydetti: “Dünyayı ve ülkemizi hatta tüm insanları bekleyen yeni sorunun çözümü konusunda şimdiden düşünmek ve çözüm yolları bulmak gerekmektedir. Dünyadaki insanların %90 nı aşağıda belirteceğimiz durumla karşı karşıya kalacaktır. Dünyanın ve Türkiye’nin yeni sorunlarından bir tanesi de yaşlı ve hastaların bakımı ve sağlık desteği konularında ortaya çıkmaktadır. İnsan ömrünün uzamasıyla ve endüstriyel beslenme yöntemlerinin artması,…vb gibi nedenlere bağlı olarak veya nedeni bilinmeyen bulunmayan hastalıklar ortaya çıkmaya başlamıştır.”
HASTALIKLAR ARTTI
Özellikle son 30 yılda bazı hastalıklar ortaya çıkmış ve artmaya başlamıştır. Daha önceki dönemlerde hastalıklar ortaya çıktığında ömür süresi bu kadar uzun olmamaktaydı. Örneğin Verem, Tifo, sıtma gibi hastalıklar bulunmaktaydı. Kanser hastalığı tedavisinde ortaya çıkan yöntemler sayesinde eskiye daha göre daha uzun yaşamaktadırlar. Yeni çıkan hastalıklara baktığımızda kronik hastalıklar olup bu hastalığı yaşayanlar uzun süre yaşamaktadır. Bu durumda bakım ihtiyacını ortaya çıkarmaktadır. Nedir bu hastalıklar; Alzheimer, Demans, Parkinson, İnme, cvo, Beyin Kanaması, Kanser, MS, ALS, Diyaliz hastaları, Damar Tıkanıklıkları, Kalça Kırıkları…vb hastalıklar artmıştır. Bu hastalıkların maalesef tedavisi bulunmamaktadır. Hastalığa yakalandıktan sonra hastalık tablosu gittikçe ağırlaşmakta ve bakım ihtiyacı artmaktadır. Bu hastalıkların ortalama ömür süresi uzun olmaktadır” dediler.
Şu an dünya da 7.753 Milyar insan yaşamaktadır, bunun %9-10’u yaşlı olarak kabul edilen kişiler olduğuna dikkat çeken Berktaş ve Arslan, “ 850 Milyon 65 yaş üstü bulunmaktadır. Bunlarında 350 kronik hastalığa sahip insan bulunmaktadır. Türkiye de 8.5 Milyon 65 yaş üstü bunlarında 3.5 milyonunun kronik hasta olduğu bunlarında 1 milyonunun bakım ihtiyacı olduğunu görülmektedir. Türkiye %10 ile 69. sıradadır. Son 10 yılda ülkemizde yaşlı nüfus %49 artmıştır. Sağlık alanındaki iyileştirmelerden sonra ölümler azalmaya başlamıştır.
BAKIM İHTİYACI DAHA FAZLA ORTAYA ÇIKIYOR
Şuan da 1 Milyona yakın Alzheimer Demans Parkinson Hastası 2 Milyona yakın felç hastası bulunmaktadır. Bu demans gurubu hastaların sayısı geometrik olarak artmaktadır. Şu an bu hastalıkların ilk evresinde olan kişiler 2 sene sonra 2. Evresinde olacaklar ve bakım ihtiyaçları ortaya çıkacaktır. Özellikle de belirtmek istiyorum ki dünyayı sarsan COVİD 19 salgınından sonra son zamanlarda beyne pıhtı atması, nörolojik hastalıklar normalinin çok üzerinde artmaya başlamıştır. Bu vakaların çoğu ölümle sonuçlanmansa bile sekeli bırakmaktadır. Bakım ihtiyacı daha fazla ortaya çıkmaktadır” ifadelerini kullandılar.
Değişen hayat şekilleri, geniş aileden çekirdek aileye geçiş, kadının iş hayatına girmesi, şu anki var olan hastaların ömür sürelerinin uzaması, bu hastaların sadece bakıma değil aynı zamanda sağlık desteğine de ihtiyaç duymalarından dolayı evde bakım gittikçe zorlaşmakta bakım merkezlerinin işlevselliğini artırmaktadır. Özellikle özel bakım merkezlerinde sağlık endikasyonu vakaları kalmaktadır. Evde bakımı mümkün olmayan bakımı için ekip çalışması gereken hastalar ve yaşlı insanlar kalmaktadır” şeklinde konuştular.
POLİTİKALAR ÜRETİLDİ
Berktaş ve Arslan, sözlerini şöyle bitirdiler: “Son 20 yılda ülkemizde sosyal hizmetler alanında çok güzel ve etkili politikalar üretildi. Bu yapılanlara ek olarak oluşan yeni durumlara göre yeni sosyal hizmet modellerinin hayata geçirilmesini talep ediyoruz. Ülkemizdeki bakım sorunu ile ilgili olarak dernek olarak daha önce yüce meclisimize Bakım Sigortası Kanun Tasarısı Taslağı sunduk. Bu tasarı taslağımız çok ilgiyle karşılanmıştır. Bu taslakta devletimize ek bir yük getirmeden sağlık giderleri gibi bakım giderlerinin de SGK kapsamında değerlendirilmesini talep ettik. Hatta kısa vadede konunun çözümü için de evde bakım aylığı yönetmeliğinde yapılacak küçük bir düzeltme ile konun çözümü konusunda görüşlerimizi ilettik.
Kronik hastalığı olan yaşlı ve hasta bakımı konusu mali boyutuna baktığımızda devletlere müthiş bir mali yük getirmektedir. Aslında bu konuyu değerlendirirken sadece hastaların değil hastaya bakanlarda ortaya çıkan psikosomatik hastalıkları ve bu hastalıkların tedavi giderlerini de düşünmek gerekmektedir. Ayrıca hastaya bakanların üretimden çekilmelerini de hesaplamak zorundayız. Şu an hali hazırda devlet huzurevi yaşlı bakım ve rehabilitasyon merkezlerinde 1 yaşlının veya hastanın maliyeti kira gideri hariç ortalama 15000 TL’yi bulmaktadır.
Yakın zamanda en az 500 bin hastanın bakımını düşünecek olursak çok korkunç bir mali tabloyla karşı karşıya kalınmaktadır. Peki bu sorunun çözümü nedir? Bu sorunun cevabı özel kurumların teşvikidir. Şöyle ki; özel kurumlar her ay devlete ödemekle yükümlü olduğu gelir vergisi, gider vergisi, stopaj, sgk ödemeleri gibi gelirleri olmaktadır. Çalışan istihdamı açısında da devlet bu konuyu çok rahat bir şekilde çözmüş olacaktır.
Şu an mezun olup bir çok yardımcı sağlık personelinin istihdamı sorunun çözülecek. Kaldı ki yakın zamanda bu sorun sadece ülkemizde değil bütün dünyada insanlığın karşısına çıkacak sağlık turizmi gibi bakım turizmi de gündeme gelecektir bu konuya da ülke olarak hazırlıklı olmalıyız.
Yaşanacak bu kriz küçük düzenlemelerle en az zararla atlatılabilir hatta fırsata çevrilebilir”
https://www.malatyatime.com/dunyayi-bekleyen-yeni-kriz/83961/